13 Mayıs 2014 Salı

DİLİN KEMİĞİ

Türkiye'de 2014’un ilk dört ayında 69 kadın öldürüldü.

Bu cümlede eksik olan iki şey var.
Birincisi insanlık.  Zira her iki günde bir kadının öldürüldüğü bir ortamda insanlıktan söz etmek abes olur.
İkincisi cümlenin öznesi.  Yani öldürenler: Erkekler. 
Erkekler gizli özne. Şiddetin öznesini gizleyip, yüklemi nesneye yüklerken şiddetle mücadele ettiğimizi sanıyoruz. 

Kadına karşı şiddetten bahsederken edilgen cümleler kurmamız, erkek özneleri ayrımcılığın karanlığında gizlememiz tesadüf değil. Dil ve toplum karşılıklı etkileşim halinde.  Dil toplumun yapısına ayna tutuyor adeta. Türkçe’deki akrabalık terimlerinin akla zarar detaycılığı, Türk toplumundaki aile ilişkilerinin çetrefilli hiyerarşisinin sonucu. Dürüst, korkusuz kişiye, “delikanlı” kelimesi uygun görülürken, döneklik edene “karı gibi” denmesi, toplumda erkek ve kadına biçilen değerin bire bir dile yansıması.  “Dayak yemek” diye bir deyim var güzel Türkçemizde.  Şiddet görmeyi bilinçli, istemli, hem de iştahla yapılan bir eylem olarak dillendirmişiz.  Toplum nasıl yaşarsa, dili öyle söyler. Biz de maço bir toplum olarak, "sapına kadar erkek" bir dil konuşuyoruz. Kadınları öznesiz öldüren, şiddeti edilgen kılan bir dil.

Şiddetle mücadele için önce sorunu doğru tanımlamalıyız.  Kadına karşı şiddet erkek kaynaklı bir sorun. Bu nedenle, çözüm ararken öldürülen, tecavüz edilen, dövülen kadınlardan çok, öldüren, tecavüz eden, döven erkekleri tartışmalıyız.  Şiddetten bahsederken, erkek özneli, etken yüklemli cümleler kurmalıyız ki, suç sahibini bulsun:

Erkekler 2014'un ilk dört ayında 69 kadını öldürdüler.

Kadınların eğitimde, iş hayatında, siyasette, ve yaşamın her alanında erkeklerle eşit koşullara ve fırsatlara sahip olması şart. Yalnız şiddeti engellemek için değil, doğrusu bu olduğu için. Ancak bu iyileştirmeleri tek başına şiddetin çözümü olarak sunmak, adeta “kadınlar değişirse şiddet olmaz” mesajını veriyor. Şiddetin tek sebebi kadınların eğitimsizliğiymiş gibi. Şiddet tamamen kadına odaklıymış, erkeklerle hiç alakası yokmuş gibi. Tam da erkeklerin istediği gibi. "Beni bir şeylerden aklar gibi..."  Oysa kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlenmeleri mutlak gerekli olsa da, erkek zihniyeti ve davranışı değişmeden şiddet sorununun çözülmesi mümkün degil.
Mahallede çocuklar sapanla her gün evlerin camlarını kırıyorsa, çözüm daha kalın camlar yaptırmak, veya camları panjurlarla kapatmak değil, çocukların cam kırmasını engellemektir.  Bunun için elbette uzun vadede çocuklara cam kırmanın yanlış olduğunu öğretmeli, kırdıkları camın bedelini ödemelerini sağlamalıyız. Ancak bunları yapabilmek için, önce “Dört ayda 69 cam kırıldı” değil, “Çocuklar dört ayda 69 cam kırdı” diyebilmeliyiz. 

Dilimizi değiştirmek, şiddetin öznesini, nesnesini doğru konumlandırmak önemsiz bir ayrıntı gibi görünse de, bu küçük hareketin etkisi büyüyerek yayılır toplumda. Çünkü nasıl dil toplumun yapısını yansıtıyorsa, dilde yapılan değişiklikler de toplumda bir karşı yansıma bulur.  Yeni sözcükler veya eskilere yüklenen alt anlamlar, toplumda algı ve davranış değişiklikleri yaratır. Gezi’de “ibne” ve “orospu” kelimelerini küfür olarak kullanmama kararı, eşcinsellere ve seks sektöründe çalışanlara karşı topluluğun genel tavrını etkilemedi mi? 

Şiddet uygulamayan erkekler bu söylemden rahatsız olabilirler. Olsunlar da. Rahatsız olsunlar ki, "kadın sorunu" diye çözümü kadınlara bırakıp, köşelerine çekilmesinler. Rahatsız olsunlar ki, şiddet, taciz ve ayrımcılığa, kadınlara yönelik aşağılayıcı şakalara, yorumlara sessiz kalarak suça ortak olduklarının farkına varsınlar. Şiddet uygulayan, cinsiyetçi ayrımcılık yapan erkekler için, bir erkekten gelecek eleştiri, yüz kadının tepkisinden daha etkili olur. Bu yüzden "masum" erkekler rahatsız olsunlar ki, kadın düşmanı hemcinslerine karşı, erkek bilincini ve davranışını değiştirmek için kadınların yanında, aktif olarak yer alsınlar.  Şiddete karşı etkin bir mücadele için, öznesi belli, etken bir dil ilk adım. Öyleyse, ripit aftır mi:

Erkekler 2013’te 214 kadın ve 10 çocuğu öldürdü.
Erkekler 2013'te 167 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti/tecavüz girişiminde bulundu.
Erkekler 2013'te 161 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu.*

*Kaynak: http://www.ka-der.org.tr/



Not: İstatistiklerinde ve raporlarında şiddetin öznesini gizlemeyen Ka.Der’e sevgi, saygı, şükran…

(13/05/2014 Posta 212)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder