25 Mart 2014 Salı

KORKUYOR

Utanç verici. Anlamsız. Büyük hata. Zorbaca. Gereksiz. Saçmalık.  Endişe verici. Yersiz.

Bunlar Turkiye'deki Twitter yasağına dış dünyadan gelen yorumlardan bazıları. Hepsi çok isabetli.  Ancak AB Komisyon üyesi Neelie Kroes'un kullandığı bir kelime var ki, sadece yasağı değil, Recep Tayyip Erdogan'ın son zamanlardaki ruh halini ve davranışlarını da özetliyor adeta:  Korkakça.

Korkuyor Recep. Gezi'den korkuyor. Gaza, tazyikli suya, copa, sokak arasındaki eli sopalı linç çetelerine karşı, sadece orantısız zeka ve keskin mizahla karşılık veren, kendi çocuklarına hiç benzemeyen direnişçilerin gülen yüzlerinden korkuyor. TOMA'yla dans eden, biber gazına şarkı yazan, düştükçe, dövüldükçe, ve hatta öldürüldükçe çoğalarak, büyüyerek geri gelen bu pırıl pırıl yüreklerden korkuyor.

Korkuyor Tayyip. "Gri'nin Elli Tonu"nu gölgede bırakacak sado-mazo fantazileri, aksi ispat edildikten sonra dahi miting alanlarinda haykıracak kadar korkuyor.  "Camide içki içtiler" yalanına ortak olmayıp gerçekleri söylediği için bir imamı sürdürecek kadar; laik bir ülkenin başbakanı olduğunu unutup, kendisini protesto edenler için "bunlar Ateist" diye höykürecek kadar korkuyor.  Tabutu ölü bedeninden ağır, 14 yasında bir çocuğu terörist ilan edip, ciğeri yanan annesini meydanlarda yuhalatacak kadar. 

Korkuyor Erdoğan.  Her gün yayınlanan tapelerin "montaj, dublaj, piyes" olmadığını gören AKP tabanının erimesinden;  daha düne kadar ekrandaki alt yazılarına kadar sansürleyebildiği, telefonda azarlayarak ağlattığı, bir telefonuyla yazarları işten attırdığı medya patronlarının isyanından korkuyor.  TOKİ'nin arazi satışlarından rektörlerin atanmasına, nereye AVM yapılacağından hangi ihalenin kaç paraya, hangi işadamına verileceğine kadar her konuda tek başına söz sahibi olmasının hem yetkilerinin dışında hem de hukuka aykırı olduğunu halkın tamamının anlamasından korkuyor. Rant, rüşvet, yolsuzluk, kara para aklama iddialarını bile gölgede bırakacak bir suçun belge ve kanıtları ortaya çıkacak diye ödü kopuyor.    

Korkuyor Recep Tayyip Erdoğan.  Korktukça nefret saçıyor. Korktukça saldırıyor. Korktukça çirkinleşen yüreği, her geçen gün biraz daha aksediyor yüzüne. Korktukça yasaklıyor.  "Twitter'in mwitterin" kökünü kazımaya kalkıyor. Beceremiyor. Ve onun bu çırpınışını, çırpındıkça batışını görünce, ister istemez herkesin aklına aynı soru geliyor: Görülmesinden, bilinmesinden ölesiye  korktuğun, örtbas etmek için her şeyi göze aldığın bu büyük suç ne?

Korkuyor Başbakan.  Bu korku bildik korkulardan farklı; zira "Hiç bir şeye benzemez halkını satanların korkusu."

(25/03/2014 Posta 212)