12 Kasım 2014 Çarşamba

MEMLEKETİMDEN ZAYTUNG MANZARALARI

Enerji Bakanı Taner Yıldız, kesilen zeytin ağaçları hakkında konuştu: “Zeytini marketten de alırsın ama termik santral öyle mi?”
Bu bir Zaytung haberi. Yani uydurma. Mizah amaçlı. Ne var ki pek çok insan gerçek sandı ve tepki verdi. İtiraf ediyorum, ben de oltaya gelen sazanlardan biriyim.
Normal şartlarda Zaytung haberlerine ve trollere karşı temkinli olduğum halde, Türkiye’de olan biten onca absürd olay arasında, bazen neyin gerçek neyin düzmece olduğunu kestirmekte zorlanıyorum. Fakat kabahat benim değil. Takdir edersiniz ki, seçim gecesi en az 35 yerde birden yaşanan elektrik kesintisini trafoya giren kedilerle açıklayan bir bakanın, kesilen 6 bin zeytin ağacı için böyle bir demeç vermesi hiç de ihtimal dışı değil.
“Dürüst, tarafsız, ahlaksız haber” yapan ve internet sitesinde “tüm yazılı ve görsel materyal, html kodlarına varıncaya kadar uydurma” olduğunu belirten Zaytung dışında, bir de sosyal medyada güncel olaylar veya siyasi içerikli konularda düzmece paylaşımlar yapan “troll” hesaplar var.
Vikipedi’de internet trollüğü, insanları tahrik ederek ve kızgınlıkla yazılmış cevaplar vereceklerini umarak, e-posta veya çevrimiçi grup mesajları göndermek olarak tarif ediliyor. Türkiye’de en çok takip edilen troll hesaplardan bazıları, hükümet yanlısı abartılı mesajlarla AKP tabanının biat kültürünü ti’ye alan muhaliflere ait. Düzenli olarak trollere takılan isimlerin başında gelen İ. Melih Gökçek’in Gezi sırasında bir düzmece haberi ciddiye alıp, Erdoğan’ın ülkeye dönüşünün dünya basınındaki sözde yankılarını büyük bir coşkuyla paylaşması, ortamlarda hala keyifle anlatılır.

Bazı troller bir taşla çok kuş vurup, hem muhalifleri hem yandaşları kandırmayı başarırlar. Geçtiğimiz gün, yine Yırca köyündeki zeytin katliamıyla ilgili “caps” tabir edilen bir resimli mesaj düştü sosyal medyaya. Kıyamete yakın bir tarihte Müslümanlarla Yahudiler’in savaşacağını, bu savaşta Müslümanlar’ın galip geleceğini, yenilen Yahudiler’in kaçıp ağaçların arkasına gizleneceğini anlatıyor. Caps bu ya, bütün ağaçlar, arkalarına saklanan Yahudiler’i Müslümanlar’a ihbar ederken, zeytin ağaçları Yahudiler’i koruyacakmış. İşte bu yüzden İsrail dünyanın her yerinde zeytin ağacı dikilmesini teşvik edermiş ve Yahudiler’e darbe vurmak için tüm zeytin ağaçlarının kesilmesi gerekirmiş. Hatta zeytini hepten boykot edip, evlere bile sokmamak lazımmış. “Evlad-ı Osmanlı” oyuna gelmemeliymiş. Deli saçması denip geçilmesi gereken bu sözler, binlerce sosyal medya kullanıcısı ve hatta bazı haber siteleri tarafından ciddiye alınarak paylaşıldı. AKP yandaşı İslamcı kesim, hükümetin zeytin ağacı katliamına kılıf uydurabilmek, muhalifler ise, yandaş kesimin ne denli abuk subuk iddiaları ortaya attığını gösterip, cehaletin boyutlarını sergilemek için paylaştılar. Çok da haksız sayılmazlar. Hikayenin zeytin ağaçlarıyla ilgili son kısmı troll’ün eklemesi olsa da, Müslüman-Yahudi savaşı çıkacağını ve ağaçların dile gelip muhbirlik yapacaklarını tekbir sesleri arasında gırtlağını patlatarak anlatan radikal İslamcıların aylar önce İnternete yüklenmiş videoları mevcut.



Yeni Türkiye’de değme troll’e parmak ısırttıracak, en sağlam Zaytung haberini gölgede bırakacak zırvalıklar günlük hayatın bir parçası:
Milyonlarca insan sokaklarda hükümeti protesto ettikleri için polis tarafından dövülür, gözleri çıkartılır, öldürülürken, İstanbul valisinin sosyal medyada ıhlamur kokularından bahseden mesajlar paylaşması;
Devletin din görevlisinin, yetişkin insanların evlilik dışı ilişki kurmasıyla yedi aylık bebeğe tecavüzü bir tutması ve hala görevde kalması;
Cumhurbaşkanı’nın bir kafede sigara içenleri bağıra çağıra azarlaması, hakaret etmesi, zabıta çağırtıp ceza kestirmesi;
Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in 2000 yıllık mozaiklerin üzerinde topuklu ayakkabıyla poz vermesi;
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın her gün bir kadının öldürülmesine çözüm olarak “elleri kırılsın” temennisinde bulunması;
Ethem Sarısülük’ün katiline yedi sene hapis cezası verilirken, katil polisin şikayetçi olduğu ailenin 10 sene hapis istemiyle yargılanması;
Barıştan söz edilirken kalekol dikilmesi, çakma suikastler ve infazlarla kaos ortamı yaratılması;
Bakanlığı süresinde 5 binden fazla işçi katledildiği halde Faruk Çelik’in hala istifa etmemesi…
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Uzun lafın kısası, aklın sınırlarını zorlayan ve sık sık ihlal eden bunca reel saçmalık arasında, insanların Yeni Türkiye gerçekleri ile Zaytung’u karıştırmaları çok doğal. Bu yüzden, buradan hükümete ve padişah özentisi şahsa sesleniyorum. Yeni Türkiye dediğiniz hilkat garibesi için o ucube sarayı yaptırdınız, İstiklal Marşı’na da yeni beste uydurmaya çalışıyorsunuz ya… Hazır eliniz değmişken ülkenin ismini de değiştirip Yeni Zaytung Cumhuriyeti yapıverin, olsun bitsin. Yakışır.
(11/11/2014 Jiyan)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder